Hepimiz doğuyor, okullara gidiyor, arkadaşlıklar kuruyor, işe giriyor, çalışıyor, evleniyor vb. süreçleri yaşıyoruz. Geçmişte yaptıklarımızı hafızalarda tutarak bizden yaşça küçük kardeş, çocuk ve arkadaşlarımıza yanlışlarını söyleyerek onlarla empati kurduğumuzu düşünüyoruz. Büyüklerimizi anlamakta zorlanıyoruz. Bakalım biz o yaşa gelince neler yapacağız diyoruz. Keşke küçüklerimizle de o kadar empati kurmasak.

Bazen bir yemek tarifinde aynı miktarda aynı şeyleri koymamıza rağmen aynı lezzeti tutturamıyoruz. Bazen laboratuvarda aynı sonuçu elde etmek için değişkenliği yok edecek odalarda, cihazlarla yapılan karışımlar canlı devreye girince farklılık oluşturuyor. Bazen bir üretilene bir daha erişmek hiç o kadarda formülü olan basit bişey olmadığını anlıyoruz.


Bir kere kızımın alerjisi var mı diye sorun yaşamıştık. Alerjisi nedir diye bulmaya çalıştığımızda şunu öğrenmiştim. Sıralı bir şekilde besleyerek bulmaya çalışırken verdiğiniz şeyin ne kadar süre uzak kaldığı ve buna karşı tolerans eşiği’nin ne kadar tüketince tetikleneceği olasılığını duyunca çok çaresiz kalmıştım. Bence bu imkansızdı. Düşünsenize yumurtaya alerjiniz var ama 3 gün arka arkaya yerseniz ancak tepkisini görüyorsunuz! İşte çokça varyasyonlarla karşılaşıyoruz.


Tüm ebeveynler mükemmele erişen çocukları olsun isterler. En çokta kendinden örnek verirler. Evet inanın çocuğunuz size çok benziyor ama yaşadıkları farklı olduğu için siz değilsiniz.
Davranışlarımızın da çocuklarımıza bir harman olarak geçtiğini son zamanlarda çokça gözlemliyorum. Öğrencilerimin içinde annesini veya babasını görüyor ve bazen o davranışını değerlendiriyorum.

Bu varyasyonlardan o kadar farklı bireyler oluyoruz ki. 15 yaşında bir öğrencim bir diğer öğrencimden 5500 gün farklı yaşamış. Ama biz aynı (başarılı, çalışkan, disiplinli) olmalarını istiyoruz.

Aynı olmamalı, çünkü maruz kaldığımız çoğu şey farklı!

Arman ESEN

Yorum bırakın