Ben kızım yaşındayken, memur çocuğu olarak zorunlu hizmet için gittiğimiz ve terör sebebi ile güzelim coğrafyayı bırakarak tayin ile İzmir’e geldiğimiz o yılları hatırladım. Babama soru sorardım. Neden insanlar birbirini öldürüyor? Babam bu konuları boşver sen demişti. Ben ikinci bir soru daha sordum. Ne zaman bu biter? Babam, uzun yıllardır devam ediyor, umut ediyoruz çabuk bitsin diye cevaplamıştı.
Bir baba olarak kötülük ve çirkinliklerden arınmış bir Dünya sunmak istiyoruz evlatlarımıza. Ben de bu çabayı gösterdim. Sıra sanırım bendeydi. Şimdi de kızım bana benzer bir soru sordu. Baba, savaşlar eskiden olur diye bilirdim. Halen savaş var mı? Bu soru babamın beni neden geçiştirdiğini şimdi anlamamı sağlayan çok önemli bir soruydu. Cevabını geçiştirmek haricinde doğru bir cevap sanırım yoktu.
Neden bizler insanlığımızı unutuyoruz? Canlıya değer vermek niçin bir lüks oluyor? Bir ağacı keyfimiz için yok ediyor, bir hayvanın umursamazca neslini tüketiyor ve bir minik insan canını nasıl oluyor da sebepler sunarak yok ediyoruz.
Saint-Exupery ‘nin dünyası için 2000 yıl öncesi belki erkendi. Küçük Prens’le 1943 yılında şaşkınlığını kaleme alan yazar bile bilir miydi ki bu 2022’de ve sonrasında da hep devam edecek.
Silahları ve insanları öldürmenin çok rahat olduğu bilgisayar oyunlarını hayatımızdan çıkaralım. Sanat, bilim öğrenelim ve çocuklarımızı paylaşımcı olmaları için eğitelim. Yeni nesil yapıcı olsun ve yıkıcı olan; bu zorbalığının acısını çeksin.
Savaşsız bir Dünya’yı bence bize katlanan diğer tüm canlılar hak ediyor.
Dünya onların dünyası…
Arman ESEN